Kalp yüz şekli, geniş alın, belirgin elmacık kemikleri ve sivrilen çene yapısıyla tanımlanır. Alın kısmı yüzün en geniş noktasıdır; çene ise ince ve keskin hatlıdır. Bu yüz tipi, ters üçgen forma benzer ve genç, enerjik bir görünüm sunar.
Kalp yüz şeklinde estetik denge sağlamak için genellikle alt yüz bölgesine odaklanılır. Çene dolgusu ile çene hattı güçlendirilerek yüzün alt kısmı genişletilebilir. Böylece yüz oranları dengelenir ve daha simetrik bir görünüm elde edilir.
Elmacık kemikleri belirgin olan bu yüz tipinde, yanak hacmi zamanla azalabilir. Bu durumda dolgu uygulamaları ile orta yüz desteklenerek yüzün doğal konturu korunur. Göz altı bölgesine yapılacak küçük dokunuşlar da yüz ifadesini yumuşatabilir.
Kalp yüz şekli için saç ve makyaj tercihleri de dengeleyici nitelikte olmalıdır. Alın genişliğini dengelemek amacıyla perçem ya da yan ayrım önerilir. Estetik planlamalarda alt yüzün desteklenmesi ve yüz hatlarının yumuşatılması önceliklidir.
| Bilmeniz Gerekenler | Bilgi |
| Tanım | Kalp yüz şekli, geniş alın ve elmacık kemiklerine karşın dar, sivrilen bir çene yapısıyla karakterize edilir. Genellikle yüz yukarıdan geniş, aşağıya doğru daralan bir üçgen görünümündedir. |
| Karakteristik Özellikler | Geniş alın, belirgin elmacık kemikleri, dar ve sivri çene. Alın-çene oranı barizdir. |
| Estetik Görünüm | Feminen ve genç bir yüz ifadesi oluşturur; bazı durumlarda çene hattı çok sivri görünerek yüz dengesini bozabilir. |
| Estetik Uygulamalar | Çene dolgusu ile alt yüz dengelenebilir. Elmacık bölgesi hacimlendirilebilir. Alın bölgesinde botoks uygulamaları ile daha yumuşak geçişler sağlanabilir. |
| Cerrahi Müdahale | Nadiren gereklidir; çene ucu estetiği (genioplasti) ya da yağ enjeksiyonlarıyla denge sağlanabilir. |
| Makyaj Önerileri | Alın kenarlarına kontur uygulaması ile genişlik dengelenir, çene bölgesine aydınlatıcı uygulanarak yüzün alt kısmı öne çıkarılır. |
| Saç Kesimi Uyumu | Alın genişliğini kamufle eden perçemli veya yan ayrılmış saç stilleri tercih edilmelidir. Çene hizasında biten kesimlerden kaçınılması önerilir. |
| Sık Görülen Ünlüler (örn.) | Scarlett Johansson, Reese Witherspoon, Naomi Campbell gibi isimlerde kalp yüz tipi görülür. |
| Yaşlanma Etkileri | Elmacık bölgesi hacmini kaybedebilir, çene sivriliği daha belirgin hale gelebilir; bu durum estetik işlemlerle dengelenebilir. |
Kalp Yüz Şekli Nedir ve Estetik Açıdan Neden Değerlidir?
Estetik algımızda yüz şekilleri üzerine konuştuğumuzda, beynimiz otomatik olarak bazı kodları tarar. Kalp yüz şekli, bu kodların en güçlü olanıdır çünkü “Gençlik Üçgeni” (Triangle of Youth) dediğimiz kavramla birebir örtüşür. Bu kavramı şöyle hayal edebilirsiniz: Tabanı yukarıda (gözler ve elmacık kemikleri hizasında), sivri ucu ise aşağıda (çene ucunda) olan bir ters üçgen.
Bu formun estetik değeri, yarattığı illüzyondan kaynaklanır. Geniş ve dolgun bir üst yüz, bakışları yukarıya, yani gözlere çeker. Dar ve zarif bir çene hattı ise boynu daha uzun gösterir ve yüzdeki ağırlık hissini ortadan kaldırır. Bu formda yüzün çatısı sağlam, temeli ise narindir. Bu kombinasyon, yüze hem güçlü hem de son derece feminen bir hava katar. Biz hekimler için bu formu değerli kılan şey, yerçekiminin etkilerine henüz yenilmemiş bir anatomiyi temsil etmesidir. Dolayısıyla estetik müdahalelerdeki nihai hedefimiz, çoğunlukla hastalarımızı bu dinamik geometriye yaklaştırmaktır.
Kendi Kendine Muayenede Kalp Yüz Şekli Nasıl Anlaşılır?
Yüz şeklinizi belirlemek için sofistike 3D tarama cihazlarına ihtiyacınız yok; iyi aydınlatılmış bir ayna ve biraz dikkat yeterlidir. Biz profesyoneller, yüzü analiz ederken belirli referans noktalarına bakarız. Siz de aynaya baktığınızda saçlarınızı tamamen geriye atarak şu bölgeleri inceleyebilirsiniz.
Bu yüz tipini ayırt eden temel özellikler şunlardır:
- Geniş alın yapısı
- Belirgin şakak bölgeleri
- Yüksek elmacık kemikleri
- Daralan çene hattı
- Sivri çene ucu
- İnce boyun geçişi
Eğer alnınız yüzünüzün en geniş bölgelerinden biriyse ve saç çizginiz belki de ortada hafif bir “V” yaparak iniyorsa (ki bu klasik kalp şeklidir ama şart değildir), ilk işareti aldınız demektir. Daha aşağı indiğimizde, elmacık kemiklerinizin yüzünüzün en geniş ve en çıkık noktası olduğunu görüyorsanız, ikinci kriter tamamlanmış olur. En kritik nokta ise alt yüzdür. Yanaklardan çeneye inen çizgi, köşeli veya küt bir şekilde değil de zarifçe daralarak iniyorsa ve çene ucunuz belirgin bir sivrilikteyse, yüzünüz kalp formundadır. Kare veya dikdörtgen yüzlerde gördüğümüz o belirgin çene köşeleri (mandibula açısı) bu yüz tipinde çok siliktir veya hiç yoktur.
Yaşlanma Süreci Kalp Yüz Şeklini Nasıl Bozar?
Yaşlanma, ne yazık ki estetik cerrahide “yerçekimi ile bitmek bilmeyen bir savaş” anlamına gelir. Gençken sahip olduğumuz o ters üçgen, yani kalp formu, yıllar geçtikçe deformasyona uğrar ve yön değiştirir. Biz buna “Yaşlılık Piramidi”ne dönüşüm diyoruz. Üçgenin tabanı aşağıya, çene hattına inerken; sivri ucu yukarıda, yani orta yüzde kalır.
Bu değişimin arkasındaki mekanizma oldukça basittir ama sonuçları dramatiktir. Özellikle 40’lı ve 50’li yaşlarda, yüzümüzü dolgun ve diri gösteren derin yağ yastıkçıkları erimeye ve yer değiştirmeye başlar. Kalp formunun çatısını oluşturan elmacık kemikleri üzerindeki doku azalır. Bu hacim kaybı, cildin desteğini yitirmesine neden olur. Desteksiz kalan deri, yerçekimine boyun eğer ve aşağı doğru kayar.
Bu sarkan dokuların toplandığı yer ne yazık ki yüzün en dar olması gereken yeridir: Çene hattı. “Buldog yanak” dediğimiz sarkmalar (jowl line) oluşur, çene konturu genişler ve kareleşir. O zarif, ince çene hattı bir anda ağır ve geniş bir görünüme bürünür. Sonuç olarak elmacık kemikleri ile çene ucu arasındaki o estetik kontrast kaybolur. Yüz, canlı ve enerjik ifadesini kaybederek daha yorgun ve hüzünlü bir hal alır. Estetik müdahalelerin temel amacı, bu süreci tersine çevirmek ve üçgeni tekrar eski, genç pozisyonuna getirmektir.
Elmacık Kemikleri Kalp Yüz Formunda Neden Kilit Rol Oynar?
Elmacık kemikleri (malar bölge), yüz mimarisinin taşıyıcı kolonlarıdır. Bir çadır düşünün; çadırın direğini ne kadar dik ve güçlü tutarsanız, çadırın kumaşı o kadar gergin ve düzgün durur. İşte elmacık kemikleri de yüz derisi ve yumuşak dokular için bu “çadır direği” görevini üstlenir.
Kalp yüz şeklinin “kalp” olmasını sağlayan ana unsur, bu bölgenin genişliği ve öne doğru olan projeksiyonudur. Yetersiz veya silik elmacık kemikleri, yüzün düz, yorgun ve ifadesiz görünmesine neden olur. Ayrıca orta yüzdeki bu eksiklik, göz altı torbalarının daha belirgin hale gelmesine ve burun kenarından dudağa inen çizgilerin (nazolabial oluklar) derinleşmesine yol açar.
İdeal bir kalp formunda, elmacık kemikleri yüzün yan taraflarına doğru kavisli bir genişleme yapar. Bu genişlik, yüzün alt kısmının daha ince algılanmasını sağlayan muazzam bir optik illüzyon yaratır. Bazen hastalarımız çenelerinin geniş olduğundan şikayet ederler, oysa sorun çenelerinin genişliği değil elmacık kemiklerinin yetersizliğidir. Üst tarafı genişlettiğimizde, alt taraf gözümüze otomatik olarak daha zarif görünmeye başlar. Bu yüzden kalp yüz inşasında temeli daima orta yüzden atarız.
Cerrahi Yöntemlerle Elmacık Kemikleri Nasıl Belirginleştirilir?
Kalıcı, yapısal ve ömür boyu sürecek bir kalp yüz formu hedeflediğimizde, cerrahi yöntemler tartışmasız en etkili çözümdür. Hastalarımız bazen “ameliyat” kelimesinden ürkse de bu prosedürler günümüzde oldukça konforlu ve güvenli hale gelmiştir. Elmacık kemiği augmentasyonu (büyütme), bu işin temel taşıdır.
Bu bölgeyi şekillendirmek için kullandığımız temel cerrahi materyaller şunlardır:
- Silikon implantlar
- Polietilen protezler (Medpor)
- Kişiye özel 3D tasarım protezler
- Hastanın kendi kemik dokusu
Operasyon genellikle ağız içinden yapılan çok küçük kesilerle gerçekleştirilir. Bu sayede yüzünüzde, dışarıdan görünen hiçbir iz kalmaz. Seçilen implant, elmacık kemiğinin üzerine, kemik zarının altına yerleştirilir ve sabitlenir. Bu yerleşim, implantın kaymasını engeller ve dokunulduğunda tamamen doğal kemik hissi verir. Dışarıdan bakıldığında “burada protez var” dedirtmez, sadece “kemik yapısı ne kadar güçlü” dedirtir.
Daha kompleks vakalarda, özellikle asimetri sorunu olan veya kemik yapısında ciddi gelişimsel eksiklik bulunan hastalarda “Zygomatik Osteotomi” yöntemine başvurabiliriz. Bu teknikle, elmacık kemiği kontrollü bir şekilde kesilerek daha dışa veya öne taşınır. Bu yöntemler hastaya sadece hacim değil aynı zamanda üç boyutlu bir iskeletsel iyileşme sunar.
Alt Yüz ve Çene Hattı İncelmeden Kalp Formu Olur mu?
Cevap kesinlikle hayırdır. Kalp yüz şekli bir zıtlıklar bütünüdür; üstün genişliği kadar, alt yüzün inceliği de hayati önem taşır. Elmacık kemikleriniz ne kadar görkemli olursa olsun, eğer alt çeneniz geniş, kaslı veya küt bir yapıdaysa, elde edeceğiniz görüntü kalp değil güçlü bir kare yüz olacaktır.
Feminen zarafetin ve o istenilen “V” şeklinin oluşması için, çene hattının elmacık kemiklerinden başlayarak çene ucuna doğru kesintisiz bir kavisle daralması gerekir. Bu nedenle hastayı değerlendirirken alt yüzü asla ihmal etmeyiz. Çene kemiğinin köşeleri dışa doğru taşıyorsa, çiğneme kasları aşırı gelişmişse veya çene ucu çok genişse, bu bölgelere müdahale etmeden ideal geometriye ulaşmak imkansızdır. Alt yüzün inceltilmesi, yüzün genel havasını değiştirerek daha nazik ve genç bir ifade yaratır.
V-Line Cerrahisi ve Çene Estetiği Neleri Kapsar?
“V-Line” terimi, Asya’dan dünyaya yayılan ve yüzün alt kısmını “V” harfine benzetmeyi amaçlayan cerrahi prosedürlerin genel adıdır. Bu ameliyatlar, yüz iskeletini yeniden şekillendirme sanatıdır ve tamamen kişiye özel planlanır. Herkesin kemik yapısı farklıdır, bu yüzden yapılacak işlemler de hastadan hastaya değişir.
Bu kapsamda uyguladığımız prosedürler şunlardır:
- Mandibular ostektomi (Çene köşesi törpüleme)
- Genioplasti (Çene ucu estetiği)
- T-osteotomi (Çene ucunu daraltma)
- Çene ucu ilerletme veya geriletme
- Çene altı liposuction
Çene köşesi çok belirgin olan hastalarda, ağız içinden girerek bu kemik fazlalığını tıraşlar veya keseriz. Bu yüzün önden görünümünü anında daraltır. Ancak bazen sorun köşelerde değil çenenin tam ucundadır. Çene ucu çok geniş veya küt ise, kemiği orta hattan kesip daraltarak o zarif sivrilği elde ederiz. Eğer çene gerideyse (retrogami), kemiği öne alarak veya protez kullanarak profil dengesini sağlarız. Tüm bu işlemler, yüzün alt yarısını daha kompakt ve narin hale getirerek, üst yüzdeki elmacık kemiklerinin etkisini parlatır.
Temporal Lift ile Üst Yüz Uyumu Nasıl Sağlanır?
Kalp yüz formunu bir bütün olarak düşündüğümüzde, üst yüzün, yani şakakların ve kaşların durumu da çerçeveyi tamamlayan en önemli unsurdur. Sadece elmacık ve çene ile ilgilenmek bazen yetersiz kalır. Yaşla birlikte kaşların dış kısımları ve şakak dokusu aşağı düşer. Bu gözlerin yorgun görünmesine ve yüzün o “yukarı kalkık” enerjisinin kaybolmasına neden olur.
Temporal Lift (Şakak Germe), bu noktada devreye giren çok stratejik bir hamledir. Saçlı deri içinden yaptığımız kesilerle, şakak bölgesini ve kaşların dış kuyruklarını yukarı ve dışa doğru gereriz. Bu işlem göze daha “badem” formunda, çekici bir ifade kazandırırken, şakak bölgesindeki çöküklükleri de toparlar. Şakakların gergin ve dolu olması, elmacık kemiği ile alın arasındaki geçişi pürüzsüzleştirir. Kalp yüz şeklinin üst sınırlarını belirleyen bu gerginlik, yüze dinamizm katar. Unutmayın kalp yüz şekli sadece kemik yapısı değil aynı zamanda dokuların yukarıda duruşuyla ilgilidir.
Ameliyatsız Yöntemlerle Kalp Yüz Mümkün mü?
Cerrahiye hazır olmayan, iyileşme süreci için vakti bulunmayan veya deformasyonları henüz başlangıç seviyesinde olan hastalarımız için medikal estetik harika alternatifler sunar. “Ameliyatsız Yüz Şekillendirme” veya “Likit Yüz Germe” dediğimiz bu prosedürler, doğru ellerde gerçekten şaşırtıcı illüzyonlar yaratabilir.
Bu amaçla kullandığımız temel araçlar şunlardır:
- Hyaluronik asit dolgular
- Kalsiyum hidroksiapatit dolgular (Mineral aşı)
- Yağ enjeksiyonları (Kısmi cerrahi sayılabilir)
- Enzim lipoliz (Yağ eritme)
Burada stratejimiz “kamuflaj ve dengeleme” üzerine kuruludur. Elmacık kemiklerine uyguladığımız yoğun kıvamlı dolgularla, sanki oraya bir implant koymuşuz gibi hacim ve yükseklik kazandırırız. Bu orta yüzü yukarı taşır. Çene ucuna yaptığımız dolgu ile çeneyi uzatıp sivrilterek “V” etkisini güçlendiririz.
Alt yüzde ise en büyük yardımcımız Botoks’tur. Çiğneme kaslarına (Masseter) yaptığımız enjeksiyonlarla, bu kasların hacmini küçültür ve yüzün alt kısmını inceltiriz. Ayrıca gıdı bölgesindeki yağları eriten enzimler veya o bölgeyi sıkılaştıran cihazlarla çene hattını belirginleştirebiliriz. Bu kombine yaklaşımlar, bıçak altına yatmadan kalp yüz formunu taklit etmenin en pratik yoludur.
İp Askı Yöntemleri Kalp Formunda Ne Kadar Etkilidir?
İp askı yöntemleri (Thread Lift), son yıllarda cerrahi ile dolgu uygulamaları arasında kendine sağlam bir yer edinmiştir. Özellikle orta yüzünde hafif sarkması olan ve elmacık hattını daha keskin görmek isteyen hastalar için mükemmel bir ara çözümdür.
Bu işlemde kullandığımız malzemeler şunlardır:
- PDO (Polidioksanon) ipler
- PLA (Polilaktik asit) ipler
- Silikon kaplı kalıcı ipler
- Kancalı veya konili ipler
İşlemin mantığı, cilt altına yerleştirilen bu özel iplerin dokuyu mekanik olarak yukarı asmasına dayanır. İpleri elmacık kemiği hattı boyunca yerleştirip yukarı çektiğimizde, yanaklardaki o yorgun ifade kaybolur ve elmacık kemikleri anında belirginleşir. Ayrıca çene hattı boyunca yerleştirilen iplerle “Jawline” dediğimiz hattı keskinleştirip sarkan deriyi toparlayabiliriz. İp askılar, cerrahi kadar radikal ve kalıcı değildir ancak doğru hasta seçiminde “Anında Kalp Yüz” etkisi yaratır. Üstelik iplerin etrafında oluşan yeni kolajen üretimi, cildin kalitesini de artırır.
Yüz Stilizasyonu Nedir ve Neden Kişiye Özel Olmalıdır?
Estetik tıpta “stilizasyon”, eldeki mevcut malzemeyi ideal forma dönüştürme sanatıdır. Ancak burada altını çizmemiz gereken en önemli husus şudur: Her yüz parmak izi gibi eşsizdir. Bir hastada harika duran sivri bir çene, başka bir hastanın yüzünde “cadı” gibi durabilir. Bu yüzden kalp yüz şekli oluştururken “kopyala-yapıştır” mantığıyla ilerleyemeyiz.
Stilizasyon sürecinde şu faktörleri dikkate alırız:
- Etnik köken
- Cilt kalitesi ve kalınlığı
- Mevcut kemik yapısı
- Yaş ve yaşam tarzı
- Yüzün uzunluk/genişlik oranı
Örneğin zaten uzun bir yüze sahip olan bir hastada çene ucunu daha da uzatmak yüzü orantısız kılacaktır; bunun yerine elmacık kemiklerini yana doğru genişleterek denge sağlamak gerekir. Yuvarlak yüzlü bir hastada ise sadece çeneyi sivriltmek yetmez, yanak içindeki yağ yastıkçıklarının (Bişektomi) alınması da gerekebilir. Bizim amacımız sadece hacim eklemek veya çıkarmak değil yüzdeki ışık ve gölge oyunlarını yönetmektir. İdeal bir kalp yüz şekli, ışığın elmacık kemiklerinde parladığı, çene altında ise gölgelerin oluştuğu üç boyutlu bir sanat eseridir.
Bu İşlemlerin Riskleri ve İyileşme Süreçleri Nelerdir?
Şeffaflık, hekim-hasta ilişkisinin temelidir. Her tıbbi müdahalede olduğu gibi, yüz şekillendirme işlemlerinin de kendine has riskleri ve bir iyileşme takvimi vardır. Bu süreci bilerek yola çıkmak, hastalarımızın konforunu artırır.
Olası yan etkiler ve riskler şunları içerir:
- Geçici ödem ve morluklar
- Hafif asimetri (genellikle geçicidir)
- Enfeksiyon riski (nadir)
- Duyusal sinirlerde geçici hissizlik
- İmplant kayması (cerrahi vakalarda çok nadir)
- Dolgu maddelerine karşı alerjik reaksiyonlar
Cerrahi prosedürlerde (implant, osteotomi vb.) hastalarımızın genellikle 1 ila 2 haftalık bir sosyal izolasyona ihtiyaçları olabilir. Yüzün tam şeklini alması ve ödemin tamamen inmesi ise birkaç ayı bulabilir. Bu sabır gerektiren bir süreçtir. Ancak ameliyatsız yöntemlerde durum çok daha rahattır. Dolgu veya ip askı işlemlerine “öğle arası estetiği” denmesinin bir sebebi vardır; hasta işlemden hemen sonra, belki hafif bir makyajla işine veya sosyal hayatına dönebilir. Burada önemli olan hangi yöntemi seçerseniz seçin, anatomiye hakim uzman hekimler tarafından yapılmasıdır. Yanlış bir dolgu uygulaması bile ciddi damar tıkanıklıklarına yol açabilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Kalp yüz şekli nasıl tanımlanır ve hangi özellikler ön plandadır?
Kalp yüz şekli, geniş alın, belirgin elmacık kemikleri ve dar çene yapısıyla tanımlanır. Yüz, yukarıdan aşağıya doğru incelen bir silüet çizer; çene genellikle sivri görünür.
Kalp yüz şekli için hangi estetik işlemler en uygun sonuçları verir?
Çene dolgusu, alın daraltma ve elmacık desteği gibi işlemlerle yüz hatları dengelenebilir. Bu sayede yüz daha orantılı ve yumuşak bir görünüme kavuşur.
Kalp yüz şekli yaşlandıkça nasıl bir değişime uğrar?
Zamanla yanak hacmi azalır, cilt elastikiyetini kaybeder ve çene hattı daha belirginleşir. Bu durum, kalp şeklinin alt kısmını daha sivri gösterebilir.
Kalp yüz şekli için en uygun saç modelleri nelerdir?
Çeneye doğru hacim kazandıran ve alnı daha az belirgin gösteren saç kesimleri idealdir. Yandan ayrılmış perçemler ya da katlı kesimler yüz oranlarını dengelemeye yardımcı olur.
Kalp yüz şekli olan bireylerde çene estetiği neden önemlidir?
Dar ve sivri çene yapısı yüzü dengesiz gösterebilir. Hafif çene dolgusu ya da kontur uygulamalarıyla alt yüz bölgesi güçlendirilerek simetri sağlanabilir.
Kalp yüz şeklinde alın genişliği estetik planlamayı nasıl etkiler?
Geniş alın, yüzün üst kısmını baskın hale getirir. Saç çizgisi düzenlemeleri veya dolgu ile alın konturu yumuşatılarak yüz hatları daha dengeli hale getirilebilir.
Kalp yüz şekli olan kişilerde elmacık dolgusu neden tercih edilir?
Elmacık kemikleri belirgin olsa da zamanla volüm kaybı yaşanabilir. Dolgu ile desteklenen elmacıklar yüzün yukarı çekilmesine katkı sağlar ve genç bir görünüm sunar.
Kalp yüz şekli için kaş şekillendirmede nelere dikkat edilmelidir?
Hafif kavisli ve yumuşak hatlı kaş tasarımı, yüzün sertliğini azaltır. Çok yüksek veya düz kaşlar alın genişliğini vurguladığı için tercih edilmez.
Kalp yüz şekli için dolgu uygulamaları hangi bölgelerde etkilidir?
Çene ucu, elmacık kemiği ve nazolabial çizgiler dolgu ile desteklenerek yüzün alt kısmı dengelenir. Bu, kalp formunu daha doğal ve estetik bir şekle sokar.
Kalp yüz şeklinde estetik işlemler sonrası yüz oranları nasıl değişir?
Alt yüz bölgesine yapılan müdahaleler çene dengesini artırır, alın ve elmacık bölgesi ise daha yumuşak hale gelir. Sonuç olarak yüz daha oval ve simetrik bir görünüm kazanır.

Op. Dr. Erman Ak, uzmanlık eğitimini İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde tamamlamıştır. Tayvan’da ileri mikrocerrahi eğitimi almış ve İtalya’da ISAPS bursiyeri olarak yüz ve meme estetiği eğitimi almıştır. EBOPRAS’tan Avrupa Birliği Estetik Plastik Cerrahi yeterlilik sertifikasına sahip olan Dr. Ak, Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi’nde Plastik Cerrahi Bölümü’nün kurulmasına katkıda bulunmuştur. Halen Nişantaşı’ndaki kliniğinde Türkiye ve diğer ülkelerden hasta kabul etmektedir.

