Yüze Yağ Enjeksiyonu , estetik ve fonksiyonel beklentilerinizi karşılamak üzere tasarlanmış, modern ve güvenli bir cerrahi işlemdir. Dr. Erman Ak, Yüze Yağ Enjeksiyonu ve diğer plasik cerrahi ameliyatlarını İstanbul'da yapmaktadır. Yüze Yağ Enjeksiyonu fiyatları, süreci, öncesi ve sonrası dikkat edilmesi gerekenler için içeriğimizi okuyabilirsiniz.
Yüze yağ enjeksiyonu yaşlanma sürecine bağlı olarak yüz hatlarında oluşan hacim kaybını gidermek, cilt kalitesini artırmak ve doğal bir gençleşme sağlamak amacıyla uygulanan etkili bir estetik işlemdir. Bu yöntem vücudun yağ dokusu içeren bölgelerinden alınan yağın yüzün hacim kaybeden alanlarına enjekte edilmesiyle gerçekleştirilir. Kendi dokularınız kullanıldığı için işlem son derece doğal sonuçlar verir ve alerjik reaksiyon riski yoktur. Modern tekniklerle elde edilen başarılı sonuçlar sayesinde asimetri veya şişlik gibi komplikasyonlar oldukça nadir görülür. Yüze yağ enjeksiyonu bireysel ihtiyaçlarınıza özel planlanarak yüzünüzde sağlıklı ve dengeli bir görünüm sağlar.
Yüze Yağ Enjeksiyonu hakkında detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!
Vücudun yağ fazlalığı olan bir bölgesinden (karın, basen, uyluk) liposuction ile yağ alınır, saflaştırılır ve mikro yağ enjeksiyonu yöntemiyle yüzün gerekli bölgelerine transfer edilir.
Anestezi Türü
Lokal anestezi (küçük bölgeler için) veya genel anestezi (geniş uygulamalar için).
Ameliyat Süresi
1-2 saat, alınacak yağ miktarına ve uygulanacak bölgeye bağlıdır.
İyileşme Süresi
İlk 1-2 hafta şişlik ve hafif morluk görülebilir; tam iyileşme 3-6 hafta. Enjekte edilen yağın adaptasyonu ve sonuçların oturması 3-6 ay sürebilir.
Olası Komplikasyonlar
Şişlik, yağın bir kısmının emilmesi, enfeksiyon, asimetri, cilt altında düzensizlik.
Sonuçların Kalıcılığı
Enjekte edilen yağın bir kısmı vücut tarafından doğal olarak emilir; kalan yağ kalıcıdır. Uzun süreli sonuçlar sağlanabilir.
Ameliyat Öncesi Hazırlık
Sigaranın bırakılması, kan sulandırıcı ilaçlardan kaçınılması, yağ alınacak ve enjekte edilecek bölgelerin belirlenmesi.
Ameliyat Sonrası Bakım
Hafif aktiviteler önerilir, şişlik için soğuk kompres uygulanabilir, darbelerden kaçınılır, doktor kontrollerine düzenli gidilir.
Yüze yağ enjeksiyonu estetik cerrahinin önemli bir uygulaması olarak yüzyılı aşkın süredir dikkat çekici gelişmelere sahne olmuştur. İlk kez 1893 yılında Alman cerrah Gustav Neuber tarafından uygulanmış hastanın kendi yağ dokusu yumuşak doku defektlerini doldurmak için kullanılmıştır. Bu ilk girişim otolog yağ grefti kullanımında çığır açmıştır. 1910 yılında Eugene Holländer yağın emilim sorunlarını azaltmak için insan ve koyun yağını karıştırmayı önermiş bu da sürecin daha etkin hale getirilmesine yönelik erken bir çaba olarak kaydedilmiştir.
1977 yılında Yves-Gerard Illouz’un liposuction yöntemini tanıtması yağ dokusunun daha verimli bir şekilde alınmasını mümkün kılarak büyük bir dönüm noktası olmuştur. 1986 yılında Sydney Coleman yağın nazik bir şekilde işlenmesi ve saflaştırılması gerektiğini vurgulayarak modern yağ enjeksiyonu tekniklerinin temelini atmıştır. Coleman tekniği günümüzde hala referans olarak kabul edilmektedir.
1990’larda Roger Amar Facial Autologous Muscular Injection (FAMI) tekniğiyle yüz kaslarına odaklanarak greft tutulumunu artırmayı hedeflemiştir. Son yıllarda ise rejeneratif tıbbın katkılarıyla yağ kök hücrelerinin cilt kalitesini artırmada ve greft ömrünü uzatmada oynadığı rol ön plana çıkmıştır.
Bu tarihi gelişmeler yüze yağ enjeksiyonunun hem teorik hem de pratik yönlerini geliştirerek daha doğal, öngörülebilir ve uzun süre kalıcı sonuçlar elde edilmesini sağlamıştır.
Yüze Yağ Enjeksiyonu Kimler İçin Uygundur?
Yüze yağ enjeksiyonu yüz bölgesinde hacim kaybı yaşayan, cilt konturlarını iyileştirmek isteyen ya da cilt kalitesini artırmayı hedefleyen bireyler için uygun bir seçenektir. Bu işlem genellikle aşağıdaki durumlara sahip hastalara önerilmektedir:
Zamanla yanaklar, şakaklar ve göz altı bölgelerinde yağ kaybı ve çökmeler görülebilir. Yüze yağ enjeksiyonu bu bölgelerdeki kaybolan hacmi geri kazandırarak daha genç ve dinamik bir görünüm sağlar.
Doğuştan ya da travma sonrası oluşan yüz asimetrilerini düzeltmek için yağ enjeksiyonu oldukça etkili bir yöntemdir. Böylece yüzün genel görünümü dengelenir ve estetik uyum sağlanır.
Akne cerrahi müdahaleler ya da travma sonrası oluşan çökük yara izlerinin görünümü yağ enjeksiyonları ile belirgin ölçüde azaltılabilir.
Daha belirgin bir çene hattı, dolgun dudaklar ya da dengeli yüz hatları elde etmek isteyen hastalar için bu yöntem ideal bir seçenektir.
HIV gibi hastalıkların neden olduğu ciddi yüz hacmi kaybı yağ enjeksiyonu ile etkin bir şekilde tedavi edilebilir.
Yüze Yağ Enjeksiyonu hakkında detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!
Yüze yağ enjeksiyonu genellikle güvenli ve etkili bir yöntem olarak kabul edilse de bazı bireyler için uygun olmayabilir. Bu işlem öncesinde ayrıntılı bir tıbbi değerlendirme yapılması son derece önemlidir. Aktif enfeksiyonu olan hastalar enfeksiyonun iyileşmesini beklemelidir; aksi halde enfeksiyon komplikasyonları gelişebilir. Kanama bozukluğu bulunan veya kan sulandırıcı ilaç kullanan bireylerde hematom, aşırı kanama gibi riskler artar bu nedenle işlem öncesinde kanama riskinin kontrol altına alınması gerekir.
Otoimmün hastalıkları (örneğin lupus veya skleroderma) olan bireylerde doku iyileşmesi zayıf olabilir ve işlem sonrası komplikasyon riskleri yükselir. Benzer şekilde keloid ya da hipertrofik skar geçmişi olan bireylerde işlem sonrasında anormal yara izi oluşma ihtimali yüksektir. Bu durum estetik sonuçları olumsuz etkileyebilir.
Ciddi kardiyovasküler hastalıkları olan bireyler, cerrahi müdahale ve anesteziye bağlı riskler nedeniyle bu işlemden uzak durmalıdır. Hamilelik ve emzirme dönemindeki kadınlar da hem annenin hem de bebeğin güvenliği açısından genellikle bu tür elektif işlemleri ertelemelidir. Psikolojik rahatsızlıkları bulunan veya gerçekçi olmayan beklentilere sahip bireyler ise işlem öncesinde dikkatlice değerlendirilmelidir. Bu kişilerde işlem sonrası memnuniyetsizlik veya uyum problemleri görülebilir.
Yüze Yağ Enjeksiyonu Nasıl Uygulanır?
Yüze Yağ Enjeksiyonu
Yüze yağ enjeksiyonu estetik tıpta doğal ve etkili sonuçlar sunan teknik hassasiyet gerektiren bir prosedürdür. İşlem üç temel aşamadan oluşur: yağ alımı yağın işlenmesi ve yüz bölgesine enjeksiyonu.
Prosedür lokal anestezi altında sedasyon desteğiyle veya genel anestezi altında gerçekleştirilebilir. Küçük hacimli yağ transferlerinde lokal anestezi yeterli olabilirken daha kapsamlı uygulamalarda genel anestezi tercih edilebilir. Bu hastanın konforu ve cerrahi sürecin güvenliği açısından önemlidir.
Yağ alımı genellikle karın, uyluk veya bel gibi yağ dokusu açısından zengin bölgelerden yapılır. Küçük kesilerden kör uçlu kanüllerle yağ çekilir. Coleman tekniği yağ hücrelerinin zarar görmesini en aza indiren düşük basınçlı bir emme işlemi sunar. Bu yöntem alınan yağın canlı kalma oranını artırarak daha başarılı sonuçlar sağlar.
Alınan yağ dokusu enjekte edilecek yağ hücrelerinin saflaştırılması için işlenir. Bu işlem santrifüjleme, dekantasyon ve filtrasyon aşamalarını içerir. Santrifüjleme yağ hücrelerini kan ve diğer sıvılardan ayırır. Doğru teknik yalnızca canlı ve sağlıklı yağ hücrelerinin kullanılmasını sağlar.
Saflaştırılan yağ hedeflenen yüz bölgelerine dikkatlice enjekte edilir. Katmanlı enjeksiyon tekniği yağın küçük miktarlar halinde birden fazla katmana yerleştirilmesini içerir. Bu yaklaşım doğal konturların elde edilmesine ve yağ greftinin çevre dokularla entegrasyonunun iyileştirilmesine yardımcı olur. Aşırı dolum emilme oranı göz önünde bulundurularak yapılır. Kanül tekniği dokuya zarar verme riskini azaltır ve işlem güvenliğini artırır.
Son yıllarda SEFFI gibi yenilikçi teknikler yüzeyel kırışıklıklar ve ince çizgiler üzerinde etkili sonuçlar sunmaktadır. Bu yöntemle cilt dokusu iyileştirilirken daha pürüzsüz ve genç bir görünüm sağlanır.
Yüze Yağ Enjeksiyonunun Yan Etkileri Nelerdir?
Yüze yağ enjeksiyonu doğru tekniklerle uygulandığında genellikle güvenli ve etkili bir yöntemdir. Ancak her tıbbi işlemde olduğu gibi bu prosedürde de bazı yan etkiler ve komplikasyonlar görülebilir. Yaygın yan etkiler arasında hem yağ alınan hem de enjekte edilen bölgelerde morarma ve şişlik bulunur. Bu durum vücudun doğal iyileşme sürecinin bir parçası olup genellikle birkaç hafta içinde tamamen kaybolur. Ayrıca tedavi edilen bölgelerde geçici uyuşma veya duyusal değişiklikler yaşanabilir bu etkiler zamanla düzelir. Yağ alım ve enjeksiyon bölgelerinde hafif ağrı veya hassasiyet hissi de yaygın olmakla birlikte genellikle ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir.
Daha az yaygın komplikasyonlar arasında enfeksiyon yağ dağılımında asimetri veya yüzey düzensizlikleri yer alır. Transfer edilen yağın bir kısmının vücut tarafından emilmesi beklenen bir durumdur ve hacim kaybına yol açabilir. Nadir görülen ancak ciddi komplikasyonlardan biri yağın kan damarlarına yanlışlıkla enjekte edilmesi sonucu vasküler komplikasyonlar veya embolidir. Bu tür durumlar uygun tekniklerin uygulanmasıyla büyük ölçüde önlenebilir.
Son olarak çok nadir durumlarda yağ hücrelerinin ölmesi (yağ nekrozu) veya alerjik reaksiyonlar gibi istenmeyen etkiler gelişebilir. Her bir komplikasyon ihtimali hakkında hasta işlem öncesinde bilgilendirilmeli ve riskler minimize edilmek üzere deneyimli bir uzman tarafından tedavi planlanmalıdır.
Yüze Yağ Enjeksiyonu Ne Kadar Başarılı?
Yüze yağ enjeksiyonu hem estetik hem de fonksiyonel amaçlarla tercih edilen güvenilir bir yöntemdir. Ancak bu prosedürün başarısı büyük ölçüde yağ greftinin yüz bölgesinde ne kadar süreyle kalıcılık sağladığına bağlıdır. Nakledilen yağın tutulma oranı %26 ile %83 arasında değişkenlik gösterebilir. Çeşitli çalışmalardan elde edilen verilere göre ortalama tutma oranı yaklaşık %41-47 arasında saptanmıştır. Bu oranlar yağ enjeksiyonunun sonuçlarının bireyler arasında değişebileceğini ve farklı faktörlerden etkilendiğini ortaya koymaktadır.
Teknik uygulama prosedürün başarısını doğrudan etkiler. Yağ hücrelerinin toplanması, işlenmesi ve transferinde kullanılan yöntemler yağın hayatta kalma oranını belirler. Alıcı bölgedeki damarlaşma ve doku kalitesi de greftin uzun süreli entegrasyonunda kritik rol oynar. İyi kan dolaşımına sahip bölgeler nakledilen yağın daha iyi entegre olmasını sağlar.
Bunun yanı sıra hastanın genel sağlık durumu ve yaşam tarzı da önemli bir etkendir. Sigara kullanımı damar sağlığını olumsuz etkileyerek yağın tutulma oranını düşürebilir. Ayrıca bazı çalışmalarda yağ greftlerine kök hücre takviyesi yapılmasının olumlu etkileri gözlemlenmiş ancak bu yöntemin etkinliği konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Yüze Yağ Enjeksiyonuna Nasıl Hazırlanılır?
Yüze yağ enjeksiyonu estetik sonuçların başarılı olabilmesi için önceden iyi bir hazırlık gerektiren hassas bir prosedürdür. Bu süreçte hem fiziksel hem de psikolojik faktörler göz önünde bulundurularak hasta ve cerrah arasında açık bir iletişim sağlanmalıdır.
İlk aşamada kişinin genel sağlık durumu değerlendirilir. Kanama bozukluğu, alerjiler veya işlem sırasında komplikasyona neden olabilecek diğer tıbbi durumlar titizlikle analiz edilir. Psikolojik değerlendirme de aynı derecede önemlidir. Bu aşama hastanın beklentilerinin net bir şekilde anlaşılmasını ve bu beklentilerin gerçekçi olup olmadığının değerlendirilmesini sağlar.
Ameliyattan en az iki hafta önce aspirin, NSAİİ’ler ve kanamayı artırabilecek bitkisel takviyeler gibi ilaçlar kesilmelidir. Sigara kullanan hastaların iyileşme sürecini olumsuz etkilememesi için işlemden en az iki hafta önce sigarayı bırakmaları önerilir. Alkol ve kafein ise operasyon öncesindeki 24 saat içinde tüketilmemelidir.
Yağ genellikle karın, uyluk veya bel gibi bölgelerden alınır. Bu alanlar yeterli yağ dokusuna sahip olması cerrahi izler bulunmaması ve daha önce bir cerrahi işlem geçirmemiş olması açısından değerlendirilir.
Yağ alımı sırasında yağ dokusunun zarar görmemesi için özel teknikler uygulanır. Alınan yağ temizleme ve zenginleştirme işlemlerine tabi tutularak enjeksiyon için hazırlanır. Bu süreçte yağ dokusu kan, sıvı ve diğer gereksiz materyallerden arındırılır.
Enjeksiyon yapılacak alanlar önceden işaretlenir ve estetik hedeflere uygun bir plan oluşturulur. Hastaya prosedürün tüm adımları olası riskler, beklentiler ve ameliyat sonrası bakım detaylı bir şekilde anlatılır. Bu bilgilendirme hastanın bilinçli bir şekilde sürece katılmasını sağlar ve operasyon sonrası iyileşme sürecini kolaylaştırır.
Yüze Yağ Enjeksiyonu Sonrası Bakım Nasıl Olmalı?
Yüze yağ enjeksiyonu işlemi sonrası dikkatli bir bakım süreci iyileşmenin hızlanması ve işlem sonuçlarının uzun vadeli başarısı için kritik öneme sahiptir. İşlemden sonra şişlik ve morlukların oluşması normaldir. İlk 48 saat boyunca düzenli soğuk kompres uygulaması bu etkilerin azalmasına yardımcı olur. Şişlik genellikle bir hafta içinde azalmaya başlar ve iki hafta sonunda belirgin şekilde düzelir.
Hafif rahatsızlıklar yaygın olup reçeteli ağrı kesicilerle kolaylıkla kontrol altına alınabilir. İyileşme sürecinde fiziksel aktivitelerin ilk hafta boyunca sınırlandırılması önerilir. Daha yoğun egzersizlerden ise en az üç hafta süreyle kaçınılmalıdır. Uyurken sırt üstü ve başınız yukarıda olacak şekilde yatmak yağın yüzünüzde ideal bir şekilde yerleşmesini sağlar.
Yara bölgelerinin temizliği enfeksiyon riskini önler. Cerrahınızın verdiği temizlik talimatlarına özenle uymalısınız. Dengeli bir diyet uygulamak ve sigaradan uzak durmak yağ dokusunun hayatta kalma oranını artırır. Kan dolaşımını olumsuz etkilediği için sigara işlem sonrası kesinlikle önerilmez.
Takip randevularına katılarak iyileşme sürecinizin düzenli olarak izlenmesi önemlidir. Makyaj uygulamaları genellikle ilk haftadan sonra yapılabilir. Uzun vadede enjekte edilen yağın %50’sinin kalıcı olduğu unutulmamalıdır. İşlem sonuçlarını korumak için kilo dalgalanmalarından kaçınmalı ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemelisiniz.
Ortalama Yüze Yağ Enjeksiyonu Fiyatları 2025’te Ne Kadar?
İstanbul'da Yüze Yağ Enjeksiyonu fiyatları ameliyatın yapılacağı hastaneye, cerraha, yapılacak olan işlemlere göre değişmektedir.
Yüze yağ enjeksiyonu, ciltte ve yüz hatlarında zamanla oluşan hacim kaybını gidermek ve daha taze, genç bir görünüm elde etmek için yapılan bir uygulamadır. Vücudunuzun başka bir bölgesinden alınan kendi yağ dokusu, yüzün ihtiyacı olan bölgelere enjekte edilir. Böylece hem yüz hatları yumuşar hem de ince kırışıklıklar azaltılabilir. Doğal bir dolgunluk ve canlılık sunması, bu yöntemi sıklıkla tercih edilen bir estetik çözüm haline getirir.
Enjekte edilen yağın bir kısmı ilk birkaç ay içinde vücut tarafından emilir. Ancak kalıcı hale gelen yağ dokusu, genellikle uzun süre yüz hatlarını korur. Bu oranın kişiden kişiye değişmekle birlikte yaklaşık yarısından fazlası kalıcı olabilir. Kilo alıp verme gibi faktörler yüz şeklinizi etkileyebileceğinden sonuçlarda dalgalanmalar yaşanabilir. Özetle erken dönemde emilen yağ dışında tutunan kısım uzun vadede yüzünüzde kalıcılığını sürdürür.
Enjekte edilen yağın tutunan kısmı, yeni kan dolaşımı oluşturup yüz dokularına uyum sağladığında uzun vadede kalıcıdır. Ancak hiçbir yöntem ömür boyu değişmeden kalır demek doğru olmaz. Yaşlanmayla birlikte derideki elastikiyet kaybı ve kilo değişimleri gibi etkenler sonucu etkileyebilir. Yani “yağ enjeksiyonu” doğal bir dolgunluk verir ve kalıcı bir temel oluşturur ama zamanın etkisi ve vücut değişimleri sonuçta belirleyici olur.
Genelde kesin bir yaş sınırı olmamakla birlikte yirmili yaşlardan itibaren yüz şekillendirme amaçlı talep edilebilir. Otuzlu ve kırklı yaşlarda ise hacim kayıplarının belirginleşmesiyle daha sık tercih edilir. Yaş yerine sağlık durumu ve cildin özellikleri daha önemlidir. Doktorunuz, cilt kalitenize ve beklentilerinize göre size en uygun zamanı önerir. Daha genç hastalarda sonuçlar genellikle daha uzun süreli olabilir, çünkü cilt elastikiyeti daha yüksektir.
Genellikle ilk hafta belirgin şişlik ve hafif morluklar görülebilir. Bu şişlik çoğu kişide 7-10 gün içinde belirgin şekilde azalır. Bazı hastalarda iyileşme biraz daha uzun sürebilir, fakat çoğunlukla ikinci haftadan sonra yüz hatları daha net görülmeye başlar. Doktorunuzun önerilerine (soğuk kompres uygulamak, başınızı yüksekte tutmak gibi) uymanız, iyileşme sürecini hızlandırır ve şişlikleri en aza indirir.
Yağ enjeksiyonu uzun vadeli hacim kazandırmayı hedefler ve kendi dokunuz kullanıldığı için doğal bir uyum sağlar. Ancak liposuction ve işlem sonrasında biraz daha toparlanma süreci gerektirir. Dolgu maddeleri ise hazır hazırlanmış materyallerdir, çoğunlukla daha kısa süreli olsa da uygulaması hızlı ve pratik bir çözümdür. Hangi seçeneğin uygun olduğuna; beklentilerinize, bütçenize, işlem süresi ve kalıcılık isteğinize göre hekiminizle birlikte karar verebilirsiniz.
Evet, göz altındaki çukurlaşma ve hacim kaybını düzeltmek için yağ enjeksiyonu uygulanabilir. Doğru teknikle yapıldığında göz altındaki morluk, halkalanma ve torbalanma görünümleri hafifleyebilir. Önemli olan bu bölgenin anatomik yapısına hakim, deneyimli bir doktorun uygulamayı yapmasıdır. Bu sayede ödem, düzensizlik veya damarsal komplikasyon gibi olası riskler en aza indirilir. Göz altı ince bir bölge olduğu için işlem öncesi kapsamlı muayene büyük önem taşır.
Kök hücreli yağ enjeksiyonu, vücuttan alınan yağ dokusunun özel işlemlerle zenginleştirilmesi ve daha yoğun kök hücre içeriğiyle yüze enjekte edilmesidir. Amaç yağ dokusunun tutunma oranını artırmak ve cilt dokusunun yenilenmesini desteklemektir. Bu yöntem özellikle hasarlı veya ince cilt dokusunu canlandırmada avantaj sağlayabilir. Yine de her hastaya uygun olmayabilir ve uzun vadeli faydaları için daha fazla bilimsel araştırmaya ihtiyaç vardır. Kişisel değerlendirme için mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
İlk aşamada liposuction veya benzeri bir yöntemle karın, uyluk gibi bölgelerden yağ dokusu alınır. Alınan yağ, özel işlemlerle filtrelenip saflaştırılır. Ardından, yüzün ihtiyacı olan bölgelere ince kanüller yardımıyla dikkatlice enjekte edilir. İşlem genellikle sedasyon veya lokal anestezi altında yapılır. Yağın tutunma oranı hastadan hastaya değişmekle birlikte bir kısmı kalıcı hale gelir ve yeni doku gibi beslenmeye başlar. Böylece daha canlı ve dolgun bir görünüm sağlanır.
Yanaklar, elmacık kemikleri, göz altları, çene hattı, şakaklar, dudaklar ve nazolabial çizgiler (burun kenarı ile ağız köşeleri arasındaki hatlar) gibi hacim kaybının belirgin olduğu bölgelere uygulanabilir. Ayrıca yüzdeki asimetrileri gidermek, çukurlaşmaları veya yara izlerini hafifletmek için de tercih edilir. Hangi bölgelere ihtiyacınız olduğuna, doktorunuzun yapacağı muayene sonucunda karar verilir. Her yüz farklıdır, dolayısıyla kişiye özel bir planlama yapılması en ideal yaklaşımdır.
İşlem sırasında genellikle lokal anestezi veya sedasyon kullanıldığı için ciddi bir ağrı hissedilmez. Sonrasında hafif sızlama ve gerginlik gibi hisler olabilir, ancak bu genellikle reçete edilen ağrı kesicilerle kontrol altına alınır. Liposuction yapılan bölgede de benzer bir rahatsızlık hissi görülebilir. Çoğu hasta ilk birkaç gün dinlendikten sonra günlük aktivitelerine dönebilir. Ağrı eşiği kişiden kişiye değiştiği için, doktorunuzla bu konuda endişelerinizi paylaşmanız önemlidir.
Dr. Erman Ak » İnsanlar Neden Estetik Yaptırır?Hepimiz zaman zaman aynaya baktığımızda kendimizde bir şeyleri [...]
19 Mar
Youtube Video Galerisi
Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you Turkey's best aesthetic clinic We are waiting for you